Dede, İç Anadolu’nun en yüksek dağı Erciyes’te 150 büyükbaş hayvanına çobanlık yapıyor.
Dede, insanlardan uzakta gürültüsüz ortamda yaşamanın huzur verdiğini söyledi.
Mesleğini severek yaptığını belirten Dede, şunları kaydetti:
“Bu bizim dede mesleğimiz. Dedeme de babasından kalan bir meslek. Ben gücümün yettiği yere kadar bu mesleği yapacağım. Burayı dedelerimiz yayla olarak kullanıyordu. Hayvanlarla yazın buraya gelirdik. Kışın evde ahırda bakardık. Burası Erciyes Dağı’nın kuzey cephesi, Erciyes Dağı’nın etekleri. Buranın rakımı 2 bin. Büyükbaş hayvancılık yapıyoruz. Süt, peynir, yoğurt, yapıyoruz. Bu şekilde geçim sağlıyoruz. Ben aslında burada hayat okulunu, doğa okulunu okudum. Şimdi herkes üniversite okuyor. Herkes bir meslek icra ediyor. Yaşadığım yerde ben de yapmasam bu mesleği yapacak başka kişi olmadığı için tarım ve hayvancılığı seçtim. Şehirde yaşamayı sevmiyorum. Merkezde, binada, toplumun gürültüsünde yaşamayı, kalabalık ortamları sevmediğim için bu işi tercih ettim.”
Dede, liseden mezun olduğunu, üniversite eğitimine de açık öğretimden devam ettirdiğini aktardı.
Bana burada ‘Yörük Ömer’ derler
Babası yaşlandığı için mesleği bıraktığını anlatan Dede, “Bana burada ‘Yörük Ömer’ derler. ‘Yörük hayatı yaşıyorsun’ diye söylüyorlar. Tabii bu bölgeye göz kulak da oluyorum. Allah korusun, yangın veya farklı bir durum olsa gerekli yerlere bildiriyorum. Aslında burada ormanı da koruyoruz.” dedi.
Dede, yılın çoğunu burada hayvanlarına bakarak geçirdiğini, kışın hayvanlarıyla ilçedeki evlerine geçmek zorunda kaldığını sözlerine ekledi.